Ardıl çeviri oldum olası çok ilgimi çekmiştir; fakat bana göre olmadığını çok erken bir dönemde fark ettim. Bu işe yeteneğim olduğunu düşünürsek, zorluklar karşısında kolayca pes ettiğimden değil de (beni tanıyan herkes öyle biri olmadığımı bilir; bana göre her zorluk aşılabilir ve tüm zorluklar karşısında umudumu korurum), “gergin ve endişeli” tarafım (annemin ifadesiyle korkuya kapılmam) yüzünden benden mutlu bir tercüman olmazdı. Bu yüzden mütercim-tercümanlık lisans programını tamamladıktan sonra bu faaliyeti profesyonel hayatımdan direkt çıkardım.
Bu kararı güçlü kişiliğimden ötürü verdim; çünkü hiçbir zaman işini gönülsüzce yapan veya sevmediği bir işte çalışan biri olmadım. Eğer bir işi seviyorsam, elimden gelenin en iyisini yaparım; sevmiyorsam bahane bulurum ve başlamaya bile yeltenmem. Yine de en iyi piyasa uygulamalarını takip etmeye çalışıyorum ve bu bağlamda, yıllardır okuduğum şeyler hakkında düşüncelerimi sizinle paylaşacağım. Bu sefer ardıl çeviri sırasında not alma hakkında konuşmak istiyorum. Burada amacım başarılı tercümanların bazı güçlü yönlerini paylaşmak.
Bildiğimiz üzere, tercümanların dil becerisinden çok daha fazlasına sahip olması bekleniyor. Çevirmenler, hedef diller (genellikle yabancı çalışma dilleri) hakkında kapsamlı bilgiye sahip olmanın yanı sıra kendi dil ve kültürleriyle birlikte çalıştıkları yabancı dillerin kültürlerine de hakim olmalıdır. Etik ve mesleki ilkeler ile tercümanın bir iletişim aracı ve diller ve kültürler arasındaki köprü olması gibi çeviride önem arz eden başka etmenler de vardır.
Ardıl çeviride not almak, en deneyimli tercümanlar açısından düşünülürse; söylenenleri analiz etme, anlamını çözme ve dinleyiciye aktarma aşamalarında sürekli çaba gerektiren simultane çeviri sürecine kıyasla büyük ölçüde önemsiz görünür. Bununla birlikte, daha az deneyime sahip tercümanlar için not almak, aşılması zor bir engeldir. Bu yazı, bu ikinci tercüman grubu için yazılmıştır.
Not Almada Karşılaşılan Zorluklar
Öncelikle not almanın kusursuz işleyen bir süreç olmadığını net bir şekilde belirteyim. Aldığımız notlar, dinlediğimiz sözlü sunumun yerine hiçbir şekilde geçemez. Bununla beraber, söylediğimiz şeylerin çoğu konuşmanın amacı açısından az öneme sahiptir. Bu durumda, not alma sürecinde tercümanın rolü, söylenenleri ayıklamak ve dinleyicilere yalnızca önemli noktaları aktarmaktır.
- Not almak mekanik bir süreç olmamalıdır; çünkü tercümanın notları ne kadar duygudan yoksun olursa çevirinin kalitesi de o kadar düşük olur.
- Not almak, dikte etmekle aynı şey değildir; tercümanın, konuşmayı çevirirken hafızasını harekete geçirmesini sağlar.
- Notlar kısa sürelidir ve yalnızca konuşmanın yapıldığı sırada, birkaç dakika içinde kullanılabilir. Konuşmacı konuşmayı bitirdiğinde söylenenler tercümanın hafızasında hala tazedir; notlarsa tercümanın hafızasında gezinebilmesini sağlar.
- Notlar kişiseldir, bu nedenle yalnızca bunları hızla oluşturan tercüman tarafından belirli bir süre içinde kullanılabilir.
- Bir tercüman olarak çok fazla not alırsanız konuşmacının sözlerine dikkatinizi veremeyebilirsiniz. Bu yüzden, çeviriniz ciddi hatalar ve aslında kolayca kaçınabileceğiniz çelişkiler yüzünden üstünkörü bir konuşma haline gelebilir.
Not Almaya İlişkin Tavsiyeler
İşte profesyonel tercümanlara göre alınabilecek önlemlerin bir listesi:
- Notlarınızı hızlıca alın ve en önemlisi, doğru kelimeyi bulmaya çalışmakla vakit harcamayın.
- Konuşmayı çevireceğiniz zaman anlaşılması kolay ve hafızanızda ulaşabileceğiniz kelimeleri not edin.
- Birbirinden ayrı sayfalar kullanmaktan kaçının, aksi takdirde elinizde düzensiz bir dolu kağıt birikecektir. 15’e 20 cm’lik bir not defteri kullanın.
- Sayfanın yalnızca bir yüzüne yazın.
- Kurşun kalem kullanın.
- Notunuzu okunaklı alın. Bu sayede konuşmayı çevirirken stresli olursanız fikirleri anımsamaya çalışmakla vakit kaybetmezsiniz.
- Konuşmayı çevirirken her zaman izleyicilerle göz teması kurun.
- Uzaktan kolayca okunabilecek, büyük harflerle not alın.
- Belirsiz kısaltmalar kullanmaktan kaçının. Örneğin “ind” kısaltması, hem “independently” (bağımsızca), hem de “industrial” (endüstriyel) sözcüğü yerine kullanılmamalıdır.
- Mevcut sembolleri kullanın ve konuşma sırasında kolayca tanıyamayacağınız bir sembol oluşturmayın.
- Muhakemenizi kullanarak notlarınızın yapısını değiştirin, konuşmanın tutarlılığına ve konuşmacının niyetine her zaman saygılı olun.
Neleri Not Almalısınız?
Şunları her zaman not edin:
- Ana fikirler. İkincil fikirler zihinsel yorumlama süreci ve aktarım sırasında zaten hatırlanacaktır;
- Fikirler ve bakış açıları. Her zaman algılanması gereken bu konular tercüman not almadığı takdirde ardıl çeviri sırasında aktaramayabilir;
- Sayılar. Konuşma için çok önemlidir; her dilde aynıdır ve anlaşılması daha zor olan tarihlere kıyasla not alınması kolay ve hızlı olur;
- Özel isimler. Bunları çevirmek zorunda değilsiniz. Tercüman, anlaşılması zor özel isimleri nasıl duyduysa o şekilde not etmelidir. Ayrıca coğrafi isimleri, şirket ve kuruluş isimlerini, kısaltmaları ve akronimleri de not edin.
- Teknik terimler. Bu tür sözcükler seyrek görülüp tercümana anlaşılmaz gelebilirler;
- Anımsatıcılar. Bunlar çeviri esnasında tercümanın hafızasını canlandırmasına yardımcı elemanlardır;
- Bağlantı unsurları. Hafızayla konuşmacının söylediğini bağlarlar. Önemlidirler çünkü fikir dizilerinin yanı sıra karşıt fikirleri de gösterirler;
- Neyin, ne zaman olduğu (fiil zamanları). Konuşmayı belli bir zaman içine oturturlar;
- Konuşmacı tarafından ifade edilen, konuşmayı anlamamıza yardımcı giriş ve sonuç cümleleri;
- Anahtar sözcükler. Dilbilimsel anlamlarından ziyade tercümanın zihninde ne anlama geldikleri (konuşmacının kullandığı bağlamdaki anlamları) önemlidir.
Nasıl Not Almalı?
- Bu yöntem, çevrilecek konuşmanın amacına bağlıdır. Örneğin özellikle yeni rakamlarla ilgili bilgilendirici bir konuşmada baştan sona not almak gerekir; fakat yeni olan bir olaysa bir sözcük dahi yeterli olabilir. Açıklayıcı bir konuşmada da baştan sona not almak gerekir; fakat not alınırken aktarılmak isteneni kusursuz bir biçimde açıklayan ayrıntılı yönler esas alınır. Eleştirel konuşmalar ise özellikle bağlantı unsurları ve anahtar kelimeler bakımından yoğun olup daha az bilgiye dayanır.
- Notlar, tercümanın iki dili birbirinden ayırmasını sağlayacağından çevirinin yapılacağı dilde (hedef dilde) alınmalıdır. Böylece konuşma hala tazeyken tercümanın motamot bir çeviri üretmesi olasılığı daha düşük olacaktır.
- Tercüman not alırken bir terimin hedef dildeki karşılığını hatırlamıyorsa ona takılıp kalmaması ve konuşmada kaybolmaması için terimi kaynak dilde not etmeli ve not almaya devam etmelidir. Böylece tercümanın doğru sözcük alına gelene kadar bolca zamanı olacaktır.
- Bazı tercümanlar, çevirilerinde kendilerine yardımcı olacak mükemmel bir semboller sistemi geliştirmiştir. Öte yandan, ülke isimlerini (Almanya için DE, Portekiz için PT gibi) ölçü birimlerini (kilometre için km, metre için m gibi) veya elementleri (oksijen için O, plütonyum için Pu gibi) not alırken kısaltmalar oldukça yararlı olabilir.
Çok Az Ya Da Çok Fazla Yazmak
- Tercümanın sözcüklere takılıp kalmaması için olabildiğince çabuk ve az not alması gerekir. Burada amaç, alınan notlardaki bilgilere dayanarak konuşmayı akıcı ve doğru bir şekilde aktarmaktır.
Kısacası tercümanların işi o anki ivedilikle, not aldıkları her cümlenin kısa olması sebebiyle karmaşıklaşır. Bu sanatı iş edinmek isteyenler için iyi bir başlangıç noktası olarak kusursuz yöntemlerden çok kanıtlanmış iyi uygulamalar mevcuttur.
Özgün metin: Note-Taking in Consecutive Interpreting
Ayrıca ilginizi çekebilir: